Sex Hikayeleri

3 sene önce - Admin Ekledi - 1063 Kez Okundu

Arzulanma Bağımlısıyım – Seks Hikayeleri

Arzulanma Bağımlısıyım – Seks Hikayeleri

İsmim Elif. 29 yaşında, 1.72 boyunda, 50 kg, beyaz tenli, siyah dalgalı saçlı bir kadınım. Her zaman ince belim, dolgun ve diri memelerim ve biçimli popom ile dikkat çekerim. Bir firmada satış müdürüyüm. İyi bir işim, gelirim ve sosyal çevrem var. Ama bunların yanında kimsenin bilmediği gizli bir hayatım daha var, ben bir seks ve arzulanma bağımlısıyım. Erkeklerin veya kadınların beni cinsel olarak arzulamasından inanılmaz zevk alır, bundan aşırı tahrik olurum.

Kadınları rahatsız eden tacizkar bakışlardan ben zevk alıyorum. Bir erkeğin benimle konuşurken heyecanlanması, tokalaşırken elinin terlemesi veya karısının yanında gizlice beni dikizlemeye çalışmasından haz duyuyorum. Bu bakışlara maruz kalmak için dikkat çekici giyinirim. Hatta bazen işe arabamla gitmek yerine toplu taşımayı kullanırım, beni sikecekmiş gibi bakmaları, çaktırmamaya çalışarak sürtünmeleri hoşuma gider. Kapıya gelen marketin çırağına kapıyı külot-tişort veya tayt-sütyenle açıp, çocuğun gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalmasından tahrik olup neredeyse sikişmiş kadar zevk alıyorum.

Bugüne kadar seviştiğim ve sikiştiğim kişilerle neredeyse akla gelecek tüm fantazileri yapmışımdır, halka açık yerlerde seksten tutun da grup sekse kadar. Üniversite yıllarında genelde benim gibi öğrencilerle veya eğitimli olgun erkeklerle takılırdım. Ama zamanla arzulanma duygumun daha da bastırmasıyla olsa gerek, erkeklerin bana karşı daha ilkel arzular beslemesiyle daha çok tahrik olmaya başladım. Bu yüzden de daha cahil, kaba saba insanları ayartmaya başladım. Çünkü bu tip insanlarda bu dürtülerin daha yoğun olduğunu ve dürtülerini daha az bastırdıklarını fark ettim.

Bu bağımlılıklarımı nasıl fark ettim bilmiyorum. Liseden beri cinselliğe hep ilgi duymuşumdur. Kızlarla pørnø izlemek, okulda ve sokakta gördüğümüz erkekler hakkında acaba şunun siki ne kadardır, şu nasıl sikiyordur gibi bel altı muhabbetler hep yaptığımız şeydi. Bekaretimi de o dönemde kaybettim ve ondan sonra birçok ilişkim oldu. Ama tüm ilişkilerimde duygusallık vardı. Sadece sevgililerimle sevişip sikişirdim ve ilişkilerim hep uzun süreli olmuştu.

Sanırım sıradışı arzularımın başlangıcı ve seks yaşantımın değişmesi dersanede yaşadığım bir olayla başladı. Lise sonda üniversite sınavında istediğim bölümü kazanamamıştım ve sınava bir daha hazırlandım. Gittiğim dersanede, aynı sınıftan Kubilay adında bir öğrenci ile sevgili olmuştuk. Ama asıl anlatmak istediğim olay dersanenin sahibiyle ilgili. Adam benden biraz kısa, yakışıklı bir tipti. Ama adam tam bir abazaydı. Sürekli erkek öğrencilerle taşak muhabbeti yapar, bel altı konuşurlardı. Bir de bu sürekli güzel kızları keserdi. Ne zaman tayt veya dar pantolon giysem gözlerini popomdan alamaz, deneme sınavında başıma gelip kağıdıma bakar gibi yaparak dekoltemden göğüslerimi izlerdi. Ben de bu kadar abaza bir adam acaba nasıl sikiyordur diye düşünürdüm.

Sınavım o sene çok iyi geçmişti. Ben de her gece arkadaşlarımla eğlenmeye çıkıyordum. Tabi sürekli içmeye para yetişmiyordu ve babamın dersanenin son taksidini ödemem için verdiği parayı da bir güzel yedim. Taksit günü gelince bir plan yaptım ve dersanenin sahibiyle konuşmaya gittim. Yaz olduğu için altımda mini bir kot etek, üstümde de askılı bir tişört vardı. Adamın odasında, havadan sudan, sınavdan ve tercihlerden konuştuk. Sonra ben konuyu takside getirip, sınavda iyi bir derece yaptığımı, dersanenin de benim derecemle reklam yapacağını, bu yüzden de son taksidi ödemek istemediğimi söyledim. Adam ise bunu kabul edemeyeceğini söyledi ve “Elifciğim, maddi bir sıkıntı varsa bunu sen düşünme, ben babanla görüşürüm, bir çözüm buluruz!” dedi.

Ben, “Sorun da o zaten, babamın haberi olmadan bu işi çözmem lazım!” dedim. O da sırıtıp, “Anlaşıldı, baban sana parayı verdi sen de harcadın! Böyle bir sorumsuzluğu senin gibi biri nasıl yapar?” diye nutuk atmaya başladı. Benle konuşurken gözleri sürekli bacaklarımdaydı. İçimden (Fırsat bu fırsat Elif!) deyip sexy bir şekilde, “Hocam, sen beni bu dertten kurtar, ben de senin hayallerini gerçekleştireyim!” dedim. Adam sırıtıp, “Nasıl olacak o, benim hayallerim çok büyüktür, becerebilecek misin?” dedi. Ben de gülümseyerek bacaklarımı iyice araladım. Eteğim zaten mini idi, görünen külotumun üstünden amımı sıvazlayarak, “Bir deneyelim istersen?” dedim.

Hemen masasından kalkıp, yanıma koltuğa oturdu ve öpüşmeye başladık. Sıcacık dudaklarıyla şehvetle öpüşüyorduk. İlk defa benden yaşça büyük biriyle sevişiyordum. Yavaşça beni koltuğa uzandırdı ve tişörtümü sıyırmaya başladı. Göbeğimi öperek tişörtü biraz daha sıyırdı ve sütyenimin çevresinde memelerimin açık kalan yerlerini öpmeye başladı. Bu arada onun odasıyla yardımcısının odası aynı yerdeydi. Bölmeler camlı ve jaluzili bir paravanla ayrılıyordu. Ben girerken yardımcısının da masasında olduğunu hatırlayıp jaluziyi kapatmasını istedim. Ama o beni ciddiye almayıp devam etti. Tişörtümü tamamen çıkarmak için hamle yaptığındaysa engel oldum ve “Şu jaluziyi kapatır mısın?” dedim. O da ayağa kalktı, ben jaluziyi kapatacak diye beklerken bileğimden tuttu ve çekiştirerek beni masasına domalttı. Hemen külotumu dizlerime kadar sıyırdı. Kendi pantolonunu da indirdi ve sikini tek seferde amıma soktu…

Siki çok da büyük değil, ortalamaydı. Ama sert sert sikiyordu. Ben, “Lütfen jaluziyi kapat!” desem de o dinlemedi ve sikmeye devam etti. Bir yandan nefes nefese inliyor, bir yandan da popoma şaplaklar atıyordu. Bir ara kafamı cam paravana çevirdiğimde, yardımcısı bir eli masanın altında sırıtarak bizi izliyordu. O an çok rencide olmuştum, ama bir yandan da zevk alıyordum. Kafamı tekrar diğer yana çevirdim ve sikilmenin zevkine odaklandım. Çok geçmeden de orgazm oldum. Dersanenin sahibi de benim kasılmalarımdan etkilenmiş olsa gerek sikini amımdan çıkarttı ve külotuma boşaldı. Arkamdan çekilip, “Fena kızartmışım!” diyerek popomun şaplakladığı yerlerini öptü. “Toparlan hadi!” dedi ve pantolonunu giydi. Ben de döl dolu külotumu popoma çektim. İkimiz de bir şey olmamış gibi yerlerimize oturduk.

Sonra yardımcısına seslenip son taksidin senedini getirmesini istedi. Yardımcısı odaya girdiğinde pis pis sırıtarak beni süzüyordu. O an çok utanmıştım. Senedi alıp yırttı ve yardımcısına, “Elif ödemesini yaptı!” dedi sırıtarak, sonra da odadan çıkıp gitti. Yardımcısı da, “Elif, imzalaman gereken kağıtlar var!” diyerek beni kendi bölmesine götürdü. Kağıtları masaya koyunca hemen eğilip imzalamaya başladım. O sırada arkama geçip popomu avuçladı. Ben sinirle, “Napıyorsun?” diye çıkıştım. O da, “Ne var, canımız çekti bizim de!” diyerek götümü ellemeye başladı. Bu yüzsüzlüğüne şok oldum ve birşey demeden çabucak imzaladım kağıtları. Bir an önce ordan uzaklaşmak istiyordum ki, cep telefonundan bir resim gösterdi. Biz sikişirken resim çekmişti. “Bu resimleri babanın görmesini istemiyorsan bana da vereceksin!” diyerek sikini çıkardı. Mecburen kabul ettim, “Tamam, ama resimleri ben sileceğim!” dedim. Telefonu masaya koyup külodumu indirdi ve arkadan amıma geçirdiği gibi sikmeye başladı. 3-4 dakika siktikten sonra sikini çıkarıp sehpanın üzerindeki gazeteye boşaldı.

Dershanenin sahibiyle kendi isteğimle sikişmiştim ve zevk almıştım. Ama yardımcısıyla mecburen sikişmek hoşuma gitmemişti. Belki de ilk defa orospu muamelesi görmek garip gelmişti. Telefondaki resimleri silip hemen ordan uzaklaştım.

2 gün sonra dersanenin sahibi beni arayıp, “Dersaneye gelsene, sikişelim!” dedi. Ben de sinirle, “Beni çok kırdın, eğer bizi yardımcına izlettirmeseydin, düzgün davransaydın olabilirdi, ama artık seni görmek istemiyorum!” dedim. O da pişkince, “Ne olay yaptın amma, alt tarafı sikerken gördü. Merak etme yardımcımın ağzı benim gibi sıkıdır, kimseye anlatmaz. Hem zaten Kubilay seni siktiğini tüm dersaneye anlattı. İstersen bu sefer otel odası tutarım, gel de bir güzel sikeyim seni!” dedi. Ben daha sinirlenip, “Ne yani, sen beni siktiğini mi sanıyorsun? 5 dakika arkamda debelendin ve senedi yırtıp attın. Acaba sen mi beni siktin, yoksa ben mi seni?” dedim. O da, “Orospu!” deyip telefonu suratıma kapattı ve bir daha görüşmedik. Boşboğaz sevgilim Kubilay’dan da ayrıldım…

Daha önce bahsettiğim gibi şu anda bir şirkette satış müdürüyüm. Daha önceleri alt pozisyonda çalışırken sık sık şehir dışına müşterilerimiz olan fabrikalara giderdim. Bu iş gezileri benim için çok eğlenceliydi. Arabamla gider, işimin uzunluğuna göre 1-2 gece kalırdım. Gündüz iş, gece de full seksle geçerdi. Bilmediğim bir şehirde, beni kimsenin tanımadığı yerde gönlümce takılırdım. Hatta bazen parasını şirketin ödediği otel odasında sikişirdim 🙂 Müdür olduktan sonra bu seyahatler azaldı. Artık sadece büyük müşterilerle yeni sözleşmeler yapmak için şehir dışına çıkıyorum. Bir de bazen tedarikçilerle toplantı için yurt dışına çıkıyorum ki tabii onlar daha eğlenceli geçiyor.

Bu anlatacağım olay ise, bundan 3 sene önce yine bir müşteriyle görüşmek için gittiğim İç Anadolunun bir şehrinde başıma geldi. Hayatımda ilk kez reddedildim, ama yine de hayatımın en iyi sikişlerinden birini yaşadım. O dönem iş hayatım o kadar yoğundu ki, bazen ben bile seks düşünemiyordum. Sabah şehre gelmiş, gün içinde bütün işlerimi halletmiştim. Geceyi otelde geçirip ertesi gün geri dönecektim. Akşam otele girerken bir futbol takımının otobüsünü görmüştüm. Popüler bir kulüp değildi. Şehre maça mı ne gelmişler. Odama yerleşip yemek yedim ve biraz dinlendim. Daha sonra biraz gevşemek için otelin sauna-havuz-hamam bölümüne gittim. Bikinimin üstüne bir peştemal takıp önce biraz dinlenme alanında şezlonga uzandım.

Bu sırada da bir sürü genç, fit sporcu tipli genç erkekler girip çıkıyordu. Büyük ihtimalle kapıda otobüsü olan takımın futbolcularıydı. Ben biraz göz banyosu yaptıktan sonra ortalık sakinleşti. Ben de saunaya geçtim. İçerde sadece bir genç erkek vardı. Boyu benden biraz kısaydı, ama müthiş bir vücudu vardı. Ter içinde göğüs kasları, sixpackleri parıl parıl parlıyordu. Görür görmez içim erimişti gerçekten. Selam verip oturdum ve sohbet etmeye başladık. Gelen futbol takımındanmış. Gülüşerek biraz sohbet ettik. Daha sonra genç gitmek için kalktı. Tabi ben de peşinden kalktım ve kapı eşiğinde durdurup, buhar odasına gideceğimi, daha önce deneyip denemediğini sordum. O da denememişti. “Çok iyi geliyor, rahatlarsın!” diyerek ısrar ettim ve buhar odasına götürdüm. Odaya girince karşılıklı banklara oturduk. Düğmeye bastım ve oda buhar dolmaya başladı. Bu sırada da yine gülüşerek sohbet ediyorduk.

Buhardan görüş mesafesi iyice düşünce, “Ay seni göremiyorum!” diyerek yerimden kalkıp yanına oturdum. Buhar arttıkça yanyana olmamıza rağmen birbirimizi zor görmeye başladık. O, “Seni şimdi bile göremiyorum!” dedi. Ben de, “Bence sen abartıyorsun, ben seni görebiliyorum!” dedim gülerek. Sonra da, “Bak görebildiğimi kanıtlayım!” dedim ve peştamalini açtım, altında mayosunu vardı. Elimi de mayosunun içine attım. Siki yarı dik haldeydi, demek ki o da benden etkilendi diye düşündüm. Ama beklemediğim bir şekilde bileğime yapışıp elimi mayosundan çıkarttı ve “Ne yapıyorsun sen?” diye tepki gösterdi.

Ben de, “Ne var canım biraz eğlenelim!” deyip tekrar elimi sikine atıp, boynunu öpmeye başladım. Yine bileğime yapışıp beni de hafifçe iterek uzaklaştırdı ve “Burada basılırsak kariyerim biter, manyak mısın sen?” dedi. Hayatımda ilk defa reddediliyordum ve bu beni tahrik etmişti. Tekrar elimi sikine daldırdım ve “Tamam, o zaman benim odama çıkalım, bana istediğin her şeyi yap tüm gece!” dedim. Bu sefer beni engellemedi, ama, “Yarın önemli bir maçım var, dinlenmem ve odaklanmam lazım!” dedi. Ben de sikini sıvazlamaya devam ederek, “O zaman sen sadece uzan, ben seni rahatlatayım, saunaya girmek gibi düşün, ama daha eğlencelisi!” dedim. Bu sefer sırıttı ve “Vazgeçmeyeceksin değil mi?” dedi. Ben de gülerek, “Hayır!” dedim. Biraz duraksadı ve “Odanda da olmaz. Soyunma odasına gidip en sondaki kabine gir. Kapıyı da kiilitleme!” dedi. “Tamam!” deyip ayağa kalktım, ama halen içimde ekilecekmişim gibi bir his vardı. Onu biraz daha tahrik edip işimi garantiye almak istedim ve kapıda bikini altımı peştamalin altından çıkardım ve üstüne attım. Gülerek şuh şekilde, “Bekletme fazla!” dedim ve dediği yere gittim.

Kabinde birkaç dakika bekledikten sonra kapının açılması ve üstüme atlaması bir oldu. Öpüşerek beni kabinin duvarına dayadı. Bu sırada da peştamalimi fırlattı. Deli gibi öpüşürken ben de mayosunu sıyırdım, o da bikini üstümü (kumaşı esnek olmasına rağmen) zorlanmadan yırtıp attı. Boynumu öperek aşağı indi ve kafasını memelerime gömdü. Öpüyor, yalıyor, ısırıyor, yoğuruyordu. Ben de bir kolumla kafasını okşayıp memelerime bastırıyor, diğer kolumala beline sarılıyordum. Sanki kolumun altında bir kas yığını vardı. Daha önce de kaslı ve sporcu erkeklerle birlikte olmuştum, ama bu farklıydı. Daha atik ve çevik davranıyordu. Bir zaman sonra bacaklarımı beline doladı, ben de kollarımla boynuna sarıldım. Koala gibi vücuduna tırmanmıştım. Sikini yavaşça amıma yerleştirdi. O soktukça ben inleyerek tırnaklarımı sırtına geçirdim. Sok sok bitmiyordu. Sonunda tamamı girdi ve hızlı hızlı sikmeye başladı. Ama sırtım kabinin tahta duvarına çarptıkça gürültü çıkarıyordu.

“Böyle çok dikkat çekeriz!” dedi ve beni tamamen kucağına alıp tahta duvardan uzaklaştırdı. Artık tamamen beni o taşıyordu. Bu şekilde hızlı hızlı neredeyse yarım saat sikti. Ama ne sikmek! Sanki makina gibi, ne yoruluyor ne yavaşlıyordu. Yarım saatte 3 kere orgazm olmuştum. Ben inledikçe sesimi kesmek için dudaklarıma yapışıyordu. Sonunda yavaşladı ve durdu, artık boşalacak diye beklerken beni kucağından indirdi. Dudaklarıma tutkulu bir öpücük kondurdu ve arkamı çevirdi. Ben de ellerimle tahta duvara dayandım ve götümü arkaya çıkarttım. Arkama dayanıp ellerini öne attı, memelerimi sıkmaya başladı, boynumu sırtımı öptü. “Hadi sik lütfen!” diye yalvarıyordum. Gülerek, “Dur bakalım bebeğim, senle işim bittiğinde yürüyebilecek misin!” dedi. Daha sonra tek seferde sikini amıma soktu. Ben tam çığlığı basacakken eliyle ağzımı kapattı. Yine hızlı hızlı sikmeye başladı. Artık orgazm olurken tüm vücudum titriyor, garip garip sesler çıkarıyordum…

Ne kadar vakit geçti bilmiyordum, ama sonunda yavaşladı ve kulağıma doğru, “Korunuyor musun?” diye fısıldadı. Ben de (Evet!) anlamında kafamı salladım. Kollarıyla vücudumu sıkıca sardı ve içime boşalmaya başladı. Boşalması da sikmesi gibi uzun sürdü. Sikini amımdan çıkardığında dölleri bacaklarımdan süzülüyordu. Ona dönüp tekrar dudaklarına yapıştım. Yarı inik haldeki sikine elimi attım, ama o uzaklaştı ve mayosunu giyip dudaklarımı öptü. “Harikaydın, teşekkür ederim!” dedi ve gitti. Daha devam etmek istiyordum, beni o halde bırakmasına da bozuldum biraz. Ama mutlu ve tatmin olmuş şekilde odama gittim. Dediği gibi yürümekte zorlanmıştım.

Odamda aynada kendime baktım. Boynum, memelerim, tüm üst vücudum kızarmış ve morarmıştı. Sabah kalktığımda ise tüm kaslarım tutulmuş ve ağrıyordu. Sikişmeye devam etseydik belki de yataktan kalkacak halim kalmayacaktı. Daha sonraki günlerde sosyal medyadan bulup mesaj attım, ama ya görmedi ya da cevap vermek istemedi ve seks makinamı bir daha göremedim.